22 Mayıs 2014 Perşembe

Bremen, 2013 Bundeswahl
21-22 September 2013

Hollanda ziyaretimde, otobusle 1 gece konaklayacak şekilde Bremen'i gezme şansım oldu.
Gittigim tarihin ozelligi, tam da pazar gununun Almanya 2013 seçimlerine denk gelmesi idi. Groningen, Hollanda'da kalirken, Bremen'e otobus ile (PublicExpress) gidis donus yapmistim. Sınır gumruk kontrolu olmamasi cok hos birsey. Otobuste donuste pek cok Alman ogrenci vardi, Groningen'e egitime gidiyorlardi. Ayrica donus sirasinda Oldenburg'a ugradim. Bu sehrin ozelligi, Almanya'da yakin donemde acilan yeni bir Tip fakultesinin kuruluyor olmasi, European School of Medicine. Ilginc bir proje, Groningen ile ortak bir fakulte olacaklar. Erasmus anlasmasi teklifi yazismalarima maalesef cevap alamadim.
Yemek resmim burada da yok, cünkü kendimi yorgun hissettigim icin Turk yemegi yemistim (ezogelin corba+doner), ayrica Almanlarla ilgili cok ozel bir yemek kulturu oldugunu da dusunmuyorum.
Kaldigim otel; Best Western, Hotel Schaper-Siedenburg. Tek kisilik odasi mevcut ve fiyati uygundu. Cok temizdi ve mukemmel bir kahvaltisi vardi.

Bu otelde kalirsaniz yataginiza konan notu okuyunuz. Güzel bir gun gecirmek icin cok ilginc onerileri var. Hadi meraklandirmayalim soyleyeyim en ilginc olanini: hava yagmurlu ve disarda gezemeseniz bile burada en yakinlardaki kisilerle flort etmeyi deneyin!" diye bir oneri var.


Bremen gezilmesi çok kolay bir şehir. Pek çok Alman kentinde olduğu gibi ana tren garı merkeze acilan bir kapi gibi. Yaklasik 300-400 metre icerisinde tarihi sehir merkezindesiniz. Burada U-Bahn, metro yok. Ancak tramvay yapilanmasi cok yogun. Ana tren garindan cikinca hemen sagdaki Ubersee Museum, müze gezmeyi sevenler icin ideal. Bremen liman kenti olduğu icin (sehir merkezine kadar kanallarla gemi yanasabiliyor, ayrica Bremerhaven de kente yarim saatlik bir mesafede) tüm dünyayi dolasan gemilerle gelen dunya esyalari koleksiyonu oldukca ilgi cekici.

Sehir kanalizasyon kapaklari kentin simgelerini tasiyorlar. Bu amblem Leiden, Hollanda amblemini cok hatirlatti bana.



Otopark mucizesi bu olsa gerek. Geç saat sayilmaz, saat 21.00 siralarinda merkezdeki boş otopark sayisi 4739. Kentte toplu tasima sorunu cozulmus. Ben hic arac kalabaligi hissetmedim.
Gittigim gunun ertesi secim olmasina ragmen, pek cok sosyal aktivite ile sehir civil civildi. Su sporlari ile ilgili ozel bir gun olmali. Nehirde pek cok aktivite gordum.
Gemi ve nehir taşımacılığını çok kazançlı bir hale getirmişler zamanında. Su yollarının kullanimina hayran olmamak elde değil.
Tarihi binalar ve kapılar. Kentin simgeleri korunuyor.

 Balik fume islemi nasil yapilir merak edenlere.


Kent insanina sahip cikiyor, savas sonrasi ilk belediye baskani anisina yapilan anit. Almanlar yasadiklari unutulsun istemiyor. Cilginligin sonucunda baslarina gelenden ders almaya calisiyorlar. Bombalanan pek cok kenti yeniden insa etmisler. Bremen en korunmuslarindanmis. Ancak yine de yikilmis ve kenti ayaga kaldiran belediye baskanlarini unutmamislar.

 Sehrin merkezinde guzel parklar ve tarihi degirmenlerinden ornek gormek mumkun.
Altstad'in merkezindeki aşağıdaki kılıç tutan adam anıtı (Roland) ise, Bremen'in özgürlüğü'nün simgelerinden. Almanya eyaletler ülkesi, bir kaç şehrin kendisi eyalet, bildiğim birisi Berlin, diğeri ise Bremen. Özgürlükleri ve ticaret kanunlarini temsilen 1404 yilindan beri eyaletin merkezindeymiş.5,5 metre uzunluğunda bir heykel.
Tam merkezin dibinde, Roland'in cevresinde tramvay yollari var. Mitte'yi gezdikten sonra kalan tarihi bölge ise Schnoor. Kiliselirin arasından düz devam ederseniz 10 dakika yurume mesaafesidir.
Schnoor bolgesi, en tarihi bolgesi, cook eski ve dar sokaklari turizme kazandirmislar. "Die Glocke"'nin karsisindan girisi takip edin. Ben gittigimde, "Balayi" evini bir Turk cift, tesettur gelinlik ve damatlik ile ziyaret ediyordu. Mutluluklar dilemeyi ihmal etmedim. Yerel adetlere uyum saglanmasi hos birsey. (Balayi evi, ayni zamanda bir otelmis; Hochzeithaus) Buraya merkezden yuruyerek ulasabilirsiniz. Ben sehir icinde toplu tasima araci bile kullanmaya gerek duymadim.

Ve gelelim Olbers Planetarium'una. Olbers Paradoksu lise yillarinda okudugum ve cok sasirdigim bir kavramdi. Bu arada hekim olan Olbers, doktorlarin kafasini nasil patlattiginin bir ornegidir. Sehre gelirken dersimi yine iyi calismamisim. Olbers'in Bremen'li oldugunu unutmusum. Kentin sosyla aktivite takvimlerinde nasil oldu ise gorunce birden simsekler cakti. Saat 20 civarinda farketmis ve gosteriye 20 dakika gibi az bir zaman kalmisti. Sehri gunduz gezdigimden haritada yerini algilayip yetisebilecegimi dusununca kosturarak ciktim. Elimde sehir haritasi bolgeye geldim ancak planetarium icin yuvarlak bir kubbe arayinca 5 dakika gozumun onundeki binanin etrafinda dolanmisim. Siz giderseniz kubbe aramayin, bina ici bir planetarium bu. En sonunda yetisip gosteriyi izledim. 7-8 kisi daha vardi. Gosteri Almanca idi. Umarim bu salona benden baska Turkler'de girmistir. haftanin farkli gunlerinde 8-10 Euro ucretli farkli gosteriler mevcut. Sunucunun Almanca'si coook duzgun idi.Buyuk bir keyifle dunyamizin evrendeki yeri ve gokyuzundeki farkli yildizlarin yerlesimlerini izleme sansim oldu. Bu geziden en buyuk mutlulugum bu parcasi idi. Sunucu ricami kirmadi resmimi de cekti.
Benim katıldığım programın adı:" Cosmic voyage, Stardust, Worldtour" idi. Aşağıdaki ise binanın dışından yol gösterici tanıtım levhası.
Gelelim size surprize, bu planetariumdan aldigim posta kartini size de sunayim. Bir adetim var, gittigim kentlerden kendime psota karti atarim. Postacimiz ne dusunuyor bilimiyorum. Ama benim cok uzun yillardir bir kolleksiyonum olustu. Bu posta kartinin ozelligi resimleri kesip, numaralara gore birlestirirseniz bir gök küreniz oluyor.

Bremen mizikacilari kentin simgesi. Dikkatli olursaniz cocuklara ozel bu seklini de kent merkezinde gorebilirsiniz. Kitap okumayi ozendiriyor. Ayrica kentin turistik esya satan yerlerinde Bremen mizikacilari oykusunun Turkce'sini bile alabilirsiniz. Sehre gelen herkesin cevresinde obeklendigi en turistik noktasi ise bu bronz anit.

Evet ulke teknolojik olunca talepler ve partiler de ne kadar degisebiliyor. Üstteki "korsanlar" in sorusu: " "Halen burada neden bir ağ yok?"
"Übersee Museum",'da dinler kosesi de mevcut. Bir camiden sökülüp buraya konmuş bu köse. Müzede akliniza gelebilecek dunyanin dört kösesinden eşyalar mevcut.




Ayrica Turkler icin de ilginc bir kose mevcut; gocmen Turklerin kendi agzindan yasadiklarini da dinleyebileceginiz bir kose var. Hatta konusan kisinin pasaportu bile orada.

Almanya sokaklarina yerdeki pirinç metal plakalar dikkatiniz çekti mi hiç? İşte bunlar:


"Stolpersteine".( http://en.wikipedia.org/wiki/Stolperstein )Dikkatli gozler yerde goruyor bunlari. Hollanda da vardi. Orada yasamakta olup, II. Dünya savasinda oldurulen (ozellikle Yahudi kokenliler olan) kisilerin anisina konuyorlar. Her gordugumde huzunlendim. Kendisi gibi olmayanlara yapilan dusmanca saldirilarin en kotu sonucu "ölüm". Insanin insani oldurmedigi bir dunyada yasariz bir gun umarim.
Bremen gezilebilecek kentlerden. Ben 1 gece kalarak gorulecek pek cok seyi gorebildim. Yagmur sansima cok yogun degildi. Kis mevsimi eminim cok karamsar bir havasi vardir.

Evet "Ubersee Museum" dan bir plaka ile geziyi sonlandirmali;
Almanca tahta uzerinde; " Leben heisst reisen" : [ Yaşam seyahat demektir.]
Beyaz zemin uzerinde ise; 
"Reisen ist todlich fur Vorurteile": [ Seyahat (gezi), önyargılar için öldürücüdür] (Mark Twain).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder