1988 Ankara Anadolu Lisesi,
Avrupa Gezisi
Ankara Anadolu Lisesi, Almanca Bölümü mezunuyum. 1988 yilinda Haziran ayinda 2 haftalik otobüs ile Avrupa gezisi düzenlenmişti. Ailem beni gonderebilmişti. Çadırda konaklama veya gece otobüste uyuklama yöntemi ile oldukça ucuz planlanmiş bir gezi idi. Düzenleyen ogretmenlerim ve beni gonderen aileme tekrar tesekkur ediyorum.Reklam yapmisiz nedense fotograf ile. O dönemde Ulusoy otobüslerine binmek bir prestijdi. Otobüsün tuvaleti vardı ve kullaniliyordu, hatta kullanmak zorunda kaldigimi da hatirlarim. Arkadasim Reşat Ünal ile beraber. Saçlarım da varmış bir zamanlar.
Fotograf cektirmeyi de ihmal etmemisim. Elime gecenlerde gecen albumden resimleri tarayiciya gonderirken, kendimi takdir ettim duzen ve tertibimden dolayi, resimlerin arkasina nereler oldugunu not almisim. Bunda "Campingplatz Thalkirchen" yazmisim. Yanimda Almanca Fen ögretmenimiz Hamdi bey (soyadini hatirlyamadim, kendisi Sivrihisar'li idi.), geziyi planlayan kisi idi. Bu kamp yeri icin bilgi arayayim derken, ilginc birsey oldu, google'a campingplatz yazinca otomatik tamamlama ile hemen Thalkirchen geliyor, bu nasil istir? Cok mu meshur biryerdir, yoksa google isleri ilerletti mi? Siz deneyince ne buluyor acaba.
Burada cadirlarda kalmistik. Aklimda cok birsey yok nedense. Tuvaletlerde klozet kapagi yoktu diye kalmis, kapak yerine siyah boyanmis kisim, ucu acik kapak hissi yaratiyordu. (Ne kalmis aklimda?)
Münih gezimizin önemli bir durağı idi. Deutsches Museum'u gezmiştik.
Cok net gozukmese de arkamizda "Kitt" meşhur araba. Yanimda "Tolga Habali".
İlk kez planetariumu burada gormustum, aklimda hep bir kubbesi kalmis. Buyuk ihtimal ile rasathanenin teleskop kismini ben yanlislikla planetarium kubbesi diye algiliyorum. Simdi kontrol ettim, Münih'teki Planetarium'un isik kaynagi emekliye ayrilmis, yenileme calismasi varmis.
Ve iste bir Alman koy evleri muze alani gezisi ile okul arkadaslarim; sirayla sol bastan; Tolga Habali, Omer Faruk Alpak, Bülent Oğuz, ben, Esat Ayçiçek. (Hatirlayabildim tum isimleri muthis! Bu sayfayi okuyaniniz olursa toplanip goruselim arkadaslar. Bizim okulun mezunlar iliskilerinden ben haberdar degilim.)
Berlin duvarı varken, gorme sansim olmustu. (1988 yılından sonra 2013 yilinda ailemle Berlini tekrar gorebildim.) Otobus ile Bati Almanya'dan Berlin'e geçmiştik. Otoyollar bombostu, garip arabalar vardi. Nedense yol ek yerleri cok belli idi ve periyodik olarak tekerleri atlattigindan tıkırdayarak gidiyordu otobus Dogu Almanya icinde. (2008 yilinda da Wernigerod'u gormustum Dogu Almanya kenti olarak. Firsat bulursam bu sehirlerle ilgili gezilerimi paylasacagim. Almanya'da pek cok kent gormusum). Kafamda cok canlandirabildigim birsey yok bu okul gezisinden. Oldukça fazla şehir görmüştük: Viyana, Münih, Berlin, Köln, Paris, Venedik. Cok yer olunca karisiyor galiba isler. Ben de cocugumu gezdirmeye calisiyorum, aklinda neler kalir, ne algilayabilir 10 yasinda bilmiyorum.
Deutsches Museum'u gezerken bir anı kalmis aklimda, Fen ogretmenimiz, gunes enerjisi bolumu gezerken parabolik yansiticili sistemlerin oldugu bir yerde bana nedir bunlar anlatirmisin demisti. Ben de 2-3 ay once proje odevi olarak, parabolik yansiticili su isitma sistemi cizimini teslim etmistim. Cok guzel acikladim, anlattim. Hamdi bey acaba ne bekliyordu, anlatmami ve gurur duymayi mi, yoksa anlatamayacagimi mi? Sormadim, bilmiyorum.
Ve gezinin esas konusu: abime (dolayisi ile bana da) aldigim Amiga500 bilgisayar. Turkiye'de ya yoktu, ya cok pahali idi. Yanimda hazirligimi yapmis, doviz almistim yetecek kadar. Tum arkadaslarin gozleri acilmisti. Zaten o gunden sonra, senden bir yerlerden bir paralar cikar dedikleri kalmis aklimda. Hatta bu alisverisin vergi iade islerini de yapmistim. Aldigim belgenin islemleri karisik olsa da basarmis, ve sonrasinda adresime bir cek gelmisti Almaya'dan. Onu bir bankada komisyon ile bozdurdugumuzu hatirliyorum. Umarim abimi sevindirmisimdir. Bilgisayar kullanmayi erkenden ve iyi ogrenmistim. Yazılımla hic aram olmadi. Bir donem HTML semptatik gelmisti ama ilerletmedim. Simdi iyi bir bilgisayar kullanicisiyim diyebilirim sadece.
Bu tip geziler ogrenci yastakiler icin faydali. Okullara tavsiye ediyorum. Insanin kendine ozguveni geliyor. Ayrica gelismislik nedir anlasilmasi, teknolojinin tanınması, belediyecilik hizmetlerinde fikir almak icin her vatandasin yurtdisini, Avrupa'yi gormesi gerekli.
Bana neler saglamis bu gezi diye simdi bakarsam geriye donup: "Özgüven; istedigim herseye ulasir ve yaparim duygusu" Yurtdisinda egitim yapayim ozentisi kazandirmamis ancak, sasirdim. Acikcasi lise sonrasi veya Tip fakultesi sonrasi Almanya'ya gitseydim; konumum nasil olurdu acaba dusundugum olur arada. Bilmiyorum cevabi. Su an oldugum yerde olmak isteyen pek cok insan vardır herhalde. Ancak hepimizin son yeri belli, kara toprağin alti. Umarim toprak ustunde benden izler birakabilmis olurum.
26 Mayis 2014 ek güncelleme:
Bu sayfayi hazirlayinca okulumuzun durumu nedir diye bakmak aklima geldi. Maalesef Ankara Anadolu Lisesi'nin Almanca programı kapanmis. Türk Alman Üniversitesi'nin kurulmaya calisildigi bir ortamda bence yanlis bir karar. Bu universiteye alttan nasil kaynak saglanacak? Turkiye'de baska Almanca egitim yapan lise kac tane vardir acaba.
Almanca egitim benim icin bir sinav piyangosu idi, ailem beni TED Ankara kolejinde okuturken, puanim buraya yetmisdi. Hatirlarim cok uzulmuslerdi baslatip baslatmamak icin, ingilizce egitimim yarida kalacakti. Tek basina calisan memur babam icin de cok zor olacakti ucretli bir okula devam etmem. Ankara Anadolu Lisesi'ne baslatma karari cok yerinde olmus. Ingilizce egitimim eksik kalmamisti, bir sekilde dogal bir gelisme ile ingilizce sorunu yasamadim. KPDS sinavlarinda hatta ingilizce puanim Almanca puanimdan yuksek oldu.
Ankara Anadolu Lisesi'nde "bilimsel dusunme" ve "Alman tarzi disiplin" kazanmisim. Mutluyum, iki dil bilmem her zaman avantajima oldu. Gerci gunumuzde avantaj dedigimiz seyler nedir?
Yazik olmus okulun Almanca egitimi birakmasi. Cok basarili sonuclari oldugundan eminim. Ankara Anadolu Lisesi'nin bir facebook kaydi var, ancak ben inatla facebook kullanmiyorum. Mezunlarindan bir faaliyeti olanlar varsa iletisim icinde olmayi dilerim. Linkedin grubu var, yirmi kusur kisi ancak.
Alper,
YanıtlaSilCok guzel yazmissin.
Fen ogretmeninin soyadi "Bahtiyarca" dir. Bu notuda yazan yukarida fotografi olan eski sira arkadasin Omer'dir.
Cok selamlar,
Omer
Cok sevindim burayi ve "bizi" bulmani. Arada yazistigimizi biliyorum. Turkiye'ye gelirsen goruselim. Ogretmenimiz Hamdi Bahtiyarca'yı analim, ogrencilere "dünyayı" göstermeye ugrasmis, sagolsun. Bizleri takip eden, haberdar olan ogretmenimiz olmus mudur acaba? Bizim cocuklarimiza da emek harcayan ogretmenler vardir ve olur umarim.
SilAlper,
YanıtlaSilOgretmenler hakkindaki goruslerine candan katiliyorum.
Bizi takip etmis ve simdi haberi olan bir ogretmenimiz (lise yillarindan) olmadigi veya kalmadigi kanisindayim. Belki Frau Freitag biraz. Fizikci Peter Starki'i severdim cok, bak aklima geldi, neyse. AAL bize cok guzel bir calisma disiplini verdi.
Arada yazisalim ama anonim bicimde mesaj atmaktansa emaili tercih etsek daha iyi olacak. Ikimizinde emailini burada afise etmeden sana nasil ulasagacagimi bilemiyorum. Bende facebook kullanmiyorum. Dun senin emailini tahmin ederek bir mesaj attim ama cevap gelmedi. Galiba yanlis tahmin oldu. Bir cozum var mi aklinda?
Omer
Selamlar. Bu güzel paylaşımınızı şimdi gördüm. Ben de Ankara Anadolu Lisesinin 94 mezunuyum. Bizler çok şanslıydık, Ankara Anadolu Lisesinin en güzel zamanlarında okuduk. Çok esaslı bir dil eğitimi, çok kaliteli bir eğitim aldık. Hamdi Bahtiyarca’yı, Birol Öztürk’ü, Eren Altan’ı, Sebo’yu, Bedo’yu unutmak ne mümkün. Keşke bizim çocuklarımız da bizim aldığımız o eğitimin yanından geçebilseler şimdi. Biz de 1991 yılında Almanya Laupheim’da kardeş okulumuzu ziyaret etmiş, yaklaşık 1 ay kadar Alman ailelerin yanında misafir kalmıştık. Hayatımın en unutulmaz deneyimlerinden biriydi. Geçmişe götürdünüz beni. Sevgiler.
YanıtlaSil